Greg Brockman'ın TED konuşmasından yola çıkarak hazırladığım bir blog yazısı:
Yedi yıl önce OpenAI'yi kurduklarında, yapay zeka alanının insanlık için ne kadar büyük bir potansiyel taşıdığını fark ettiler. Bugün, OpenAI kurucu ortağı Greg Brockman'ın TED konuşmasında vurguladığı gibi, yapay zeka sadece heyecan verici değil, aynı zamanda derinlemesine sorumluluk gerektiren tarihi bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.
Yapay Zeka "Araçları" ve Kullanıcı Arayüzünde Yeni Bir Dönem
Brockman, insanların kullanacağı araçlar yerine, yapay zeka için araçlar geliştirme vizyonunu tanıtıyor. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri, metin ve görsel oluşturma yeteneğini birleştiren DALL-E entegrasyonlu ChatGPT. Artık ChatGPT, sadece fikir üretmekle kalmıyor, aynı zamanda bu fikirleri görsele dönüştürebiliyor veya Instacart gibi farklı platformlarla entegre olarak alışveriş listeleri hazırlayabiliyor.
En önemlisi, bu yeni yapay zeka yetenekleri denetlenebilir bir şekilde sunuluyor. Kullanıcılar, yapay zekanın ne yaptığını görebiliyor, hatta yazdığı kodları bile inceleyebiliyor. Bu, yapay zekanın otomasyonunda bile insan kontrolünün ve geri bildiriminin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Brockman'ın ifadesiyle, bu, geleneksel kullanıcı arayüzlerinin ortadan kalkmayacağını, sadece onları inşa etmenin yeni ve gelişmiş bir yoluna sahip olduğumuzu gösteriyor.
Yapay Zekayı Eğitmek: İnsan Dokunuşunun Gücü
Peki, bu kadar yetenekli yapay zekalar nasıl geliştiriliyor? Brockman, Alan Turing'in "çocuk makinesi" fikrinden esinlendiklerini anlatıyor. Bu, yapay zekayı devasa veri setleriyle eğiterek (denetimsiz öğrenme) ve ardından insan geri bildirimiyle rafine ederek (pekiştirmeli öğrenme) gerçekleşiyor.
Khan Academy örneği, insan geri bildiriminin kritik rolünü net bir şekilde ortaya koyuyor. GPT-4, başlangıçta matematik hesaplamalarını doğrulama konusunda eksikken, Sal Khan ve ekibinin 2ılımıyla sağladığı yoğun geri bildirimler sayesinde bu yeteneğini önemli ölçüde geliştirdi. ChatGPT'deki "beğenmeme" butonu bile, kullanıcıların zayıf alanları belirterek yapay zeka ekibine yönlendirme yapmasını sağlayan bir geri bildirim mekanizması görevi görüyor.
Daha da ilginci, yapay zekanın zamanla kendi geri bildirimini sağlama yeteneği geliştirebileceği fikri. Brockman, GPT-4'ün web'de gezinme aracını kullanarak kendi doğru bilgi kontrolünü yapabildiğini ve bu sayede insanların doğrulama sürecini basitleştirdiğini gösteriyor. Bu, insan ve yapay zeka arasında çok adımlı bir işbirliği olduğunu ve birlikte daha güvenilir sistemler oluşturabileceğimizi gösteriyor.
Geleceğe Yön Vermek: Ortak Sorumluluğumuz
Yapay zeka, sadece mevcut araçları geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda hesap tabloları gibi temel bilgisayar etkileşimlerini bile baştan aşağı değiştirebilir. Büyük veri setlerini analiz etme, kod yazma ve derinlemesine çıkarımlar yapma yeteneğiyle, yapay zeka insanlığın karşılaştığı en zorlu sorunları çözme potansiyeline sahip.
Ancak bu büyük güç, büyük bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Brockman, yapay zeka alanının "tutulmayan sözler" ve uzmanların yanlış tahminleriyle dolu olduğunu kabul ediyor. Bu nedenle, OpenAI olarak aşamalılık ve şeffaflık prensibini benimsediklerini belirtiyor. Yapay zekayı mükemmel ve süper güçlü hale gelmeden önce kamuoyunun kullanımına sunmak, herkesin bu teknolojiyi deneyimlemesine, anlamasına ve geleceğine yön vermesine olanak tanıyor.
"Pandora'nın kutusu" benzetmesini reddeden Brockman, nükleer silahlar gibi diğer dönüştürücü teknolojilerin de aşamalı olarak geliştirildiğini ve her adımda nasıl yönetileceğinin öğrenildiğini hatırlatıyor.
Sonuç olarak, yapay zeka devrimiyle birlikte, hepimiz "yapay zeka okuryazarı" olmak zorundayız. Bu teknoloji nasıl ilerlemeli, neyi yapmalı ve neyi yapmamalı; bu kararların alınmasında toplum olarak aktif rol almalıyız. Brockman'ın dediği gibi: "Umutluyum ki bu, en iyi yol olmaya devam edecek, ama bu tartışmayı yapıyor olmamızın çok iyi olduğunu düşünüyorum, çünkü aksi takdirde var olmasaydı bunu yapamazdık."
Yapay genel zekanın tüm insanlığa fayda sağlaması için ortak bir sorumluluğumuz var. Bu yolculukta insan ve makine arasında akıllıca bir işbirliği kurarak, geleceği şekillendirme gücüne sahibiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder