menü

📢 Son Yazılar

11/21/2025

ChatGPT ve Büyük Dil Modellerinin Gerçek Sırrı

 Yapay zekâ artık hayatımızın her alanında. Metin yazıyor, programlama yapıyor, karmaşık sorulara cevap veriyor. Hatta öyle akıcı ve doğal konuşuyor ki çoğu insan “Bu bir sihir olmalı!” demeden edemiyor.

Peki gerçekten öyle mi? Bu modeller perde arkasında ne yapıyor? Onları bu kadar güçlü kılan gizli sokaklar, çözülmüş dev problemler ve dahiyane mühendislik çözümleri neler?

Bu yazıda, modern yapay zekânın temel yapı taşlarını anlaşılır bir dille adım adım keşfediyoruz.


1. Dilin Kalbi: Bağlam Problemi ve Transformer Devrimi

Bir cümlenin anlamı sadece kelimelerin kendisinde değil, sıralanışında saklıdır.
“Köpek adamı ısırdı.” ile “Adam köpeği ısırdı.” arasındaki farkı bir makineye nasıl anlatırsınız?

Yıllarca bu soru, yapay zekânın en büyük engellerinden biriydi.

Çözüm: Transformer mimarisi (2017)

Transformer, yapay zekâ tarihinde kırılma noktası olan bir buluş. Özellikle de öz-dikkat (self-attention) mekanizması sayesinde model, cümlenin her kelimesini diğer tüm kelimelerle ilişkilendirerek bağlamın bütününü görebilir hale geldi.

Bunu üç temel yenilik sağlıyor:

  • Self-attention: Kelimeler birbirlerine “Benim için ne kadar önemlisin?” diye sorar.

  • Konumsal kodlama: Modelin kelimelerin sırayı unutmasını engeller.

  • Göreceli konum bilgisi (RoPE): Uzun metinlerde bile kelimeler arası mesafeyi doğru değerlendirmesini sağlar.

Sonuç? Makine artık dili gerçekten anlar hale geliyor.


2. Uyum Sorunu: Güçlü Modeli İnsan Niyetine Nasıl Aderliyoruz?

Büyük bir dil modeli çok güçlü olabilir, ama insanlar gibi davranmıyorsa ne işe yarar?

Uzun süre bu sorunu çözmek için RLHF (İnsan Geribildirimiyle Pekiştirmeli Öğrenme) kullanıldı. Fakat süreç hem pahalı hem de inanılmaz derecede karmaşıktı:

  • Binlerce insanın tercih verisi,

  • Ayrı bir ödül modeli,

  • Bu modeli eğitmek,

  • Sonra ana modeli bununla ince ayarlamak…

Tam bir mühendislik maratonu.

Yeni Çözüm: DPO (Doğrudan Tercih Optimizasyonu)

DPO, tüm bu karmaşayı bir kenara bırakıyor. Artık ayrı bir ödül modeline gerek yok. Modelin içinde zaten iyi-kötü cevabı ayırt edebilecek bir yapı var. Tek yapılması gereken, bu iç bilgiyi doğrudan harekete geçirmek.

Kısacası:
“İnsanlar bu cevabı tercih ediyor, sen de buna göre ayarlan.”

Hızlı, sade, verimli.


3. Ölçek Problemi: 175 Milyar Parametreyi Eğitmek

Modern dil modelleri akıl almaz derecede büyük. Örneğin GPT-3 tam 175 milyar parametreye sahipti. Bu kadar büyük bir nesneyi tek bilgisayarda eğitmek veya çalıştırmak neredeyse imkânsız.

Bu noktada devreye “verimlilik üçlüsü” giriyor.

Zero (ZeRO):

Modeli parçalara ayırıp farklı cihazlara dağıtarak belleğe sığdırır.

LoRA:

Tüm modeli yeniden eğitmek yerine yalnızca küçük bir kısmını değiştirir.
Örnek: 175 milyar yerine sadece 35 milyon parametre güncellenir.
Bu, dev bir gitarı baştan yapmak yerine sadece bir teli akort etmeye benzer.

KV Cache:

Modelin daha önceki hesaplamalarını saklayarak tekrar tekrar çalışmasını engeller.
Sınavda ara işlemleri kağıda yazıp sonra oradan bakmak gibi.

Sonuç: Dev modeller bile inanılmaz hızlı hale geliyor.


4. Akıl Yürütme: “Adım adım düşünelim” Sihri

Bir modele matematik sorusu sorduğunuzda bazen hızlı ama yanlış cevap verdiğini fark edersiniz.
Ama sonuna şu cümleyi eklediğinizde işler değişir:

“Adım adım düşünelim.”

Model birden problemi parçalara ayırmaya, mantık zincirini adım adım oluşturmaya başlar.
Bu yönteme Chain of Thought (Düşünce Zinciri) deniyor.

Bunun ardındaki gerçek çok basit:
Akıl yürütme, aslında ara adımları üretmekten ibaret.


5. Yeni Çağ: Model Değil Sistem Zekâsı

Bugünün yapay zekâ uygulamaları tek bir model değil, bir sistem.
Dil modeli bu sistemin motoru olsa da tek başına “kavanozdaki bir beyin” gibidir: güçlü ama dünyadan kopuk.

Gerçek zekâ sistemi şu bileşenlerden oluşuyor:

  • Komut stratejisi (prompting)

  • Örnekleme yöntemleri (yaratıcılığı belirler)

  • Araç kullanımı (web araması, veri tabanı, hesap makinesi, API’ler)

  • Dış dünyayla iletişim

Yeni paradigma şunu söylüyor:
En büyük model değil, en akıllı sistem kazanır.


Sonuç: Teknik Sorunları Aşıyoruz, Peki Ya Felsefi Olanlar?

Transformer’lar bağlam sorununu çözdü.
DPO uyum sorununu sadeleştirdi.
Verimlilik teknikleri ölçek problemini çözdü.
Chain of Thought akıl yürütmeyi tetikledi.
Araçlar sistemi dünyaya bağladı.

Artık en büyük sorun teknik değil:
Bu gücü ne için kullanmalıyız?
Yapay zekâdan tam olarak ne yapmasını istiyoruz?

Bu soru artık sadece mühendislerin değil, hepimizin omuzlarında.

11/19/2025

Google Gemini 3 Duyuruldu: Önceki Modellerden Farkı Ne ve Neden "En Akıllısı"?

Gemini 3 Yayında: Yapay Zeka Artık Sadece "Okumuyor", Sizi "Anlıyor"

Teknoloji dünyasında iki yıl uzun bir süre gibi gelebilir, ancak yapay zeka söz konusu olduğunda bu süre bir çağa bedel. Google, Gemini serüvenine başlamasının üzerinden geçen yaklaşık iki yılın ardından, bugün Gemini 3'ü resmen duyurdu.

11/16/2025

İki Uç Felsefe: Her Şeyi Reddeden Kinikler ve Hazzı Arayan Kireneliler

Modern hayatın karmaşası içinde hepimiz zaman zaman "Her şeyi bırakıp gitmek" isteriz. Peki ama nereye ve nasıl? Antik Yunan'da, Sokrates'in ölümünün ardından iki öğrencisi, "iyi yaşam" arayışına birbirine taban tabana zıt iki radikal cevap verdi.
Biri, tüm toplumsal kuralları reddedip bir fıçıda yaşamayı seçti. Diğeri ise hayatın tek amacının "anlık haz" olduğunu ilan etti.

11/15/2025

Plüralist Felsefe Nedir? Modern Dünyada Çoğulculuğun Felsefi Temelleri

Günümüz dünyası, farklı kültürlerin, inançların, düşünce biçimlerinin ve yaşam pratiklerinin iç içe geçtiği karmaşık bir yapı sunuyor. Böyle bir dünyayı anlamaya çalışırken tek bir bakış açısına sıkışmak çoğu zaman yetersiz kalıyor. İşte tam da bu noktada plüralist (çoğulcu) felsefe devreye giriyor.

Plüralizm Ne Anlama Geliyor?

Plüralizm, en temel anlamıyla, gerçeğin tek bir doğruya indirgenemeyeceğini savunan bir yaklaşımdır. Bu bakış açısına göre:

  • Birden fazla doğru olabilir,

  • Birden fazla geçerli yaşam tarzı,

  • Birden fazla değer sistemi,

  • Birden fazla bilgi üretme biçimi mevcuttur.

Yani dünya, tek sesli değil; çok sesli, çok katmanlı ve çok yönlü bir yapıya sahiptir.

11/09/2025

Bilgisayarlı Görü: Bilgisayarlar Görmeyi Nasıl Öğreniyor?

 Görselliğin hayatımızdaki önemi tartışılmaz. İnsanlar olarak gözlerimiz sayesinde dünyayı algılıyor, nesneleri tanıyor ve hareketleri takip ediyoruz. Peki, ya bilgisayarlar? İşte burada bilgisayarlı görü devreye giriyor.

Bilgisayarlı Görü Nedir?

Bilgisayarlı görü (Computer Vision), bilgisayarların ve yapay zekanın görsel verileri, yani fotoğraf ve videoları, insan gözü gibi anlaması ve yorumlaması ile ilgilenen bir yapay zeka dalıdır. Temel amacı, kameralar veya sensörler aracılığıyla elde edilen görüntülerden anlamlı bilgi çıkarmaktır.

11/06/2025

Dahrendorf’un 3’e 2 Kuramı: Toplumdaki Çatışmanın Görünmeyen Yapısı

 

💥 Dahrendorf’un 3’e 2 Kuramı: Toplumdaki Çatışmanın Görünmeyen Yapısı

Toplumda neden sürekli çatışma vardır? İş yerlerinde, okullarda, hatta ailelerde bile neden bazı insanlar “emir veren”, bazıları ise “emir alan” konumundadır? İşte bu soruların peşine düşen Alman sosyolog Ralf Dahrendorf, bize bu durumu açıklayan ilginç bir model sunmuştur: “3’e 2 Kuramı”.

Peki bu gizemli isim nereden geliyor ve neyi anlatıyor? Gelin birlikte bakalım.

Gücü Buhardan Alan İnsan: Endüstri 1.0’dan Yapay Zekâ Çağına



🧠 Endüstri 1.0’dan Endüstri 5.0’a — İnsan ve Teknolojinin Dansı

Sanayi devrimleri, insanlık tarihinin en büyük dönüşümlerinden birine işaret eder. Her “endüstri devrimi”, sadece üretim biçimimizi değil; toplumun yapısını, ekonomiyi ve hatta değer yargılarımızı bile kökten değiştirmiştir.

Peki bu yolculuk nasıl başladı ve bugün nereye geldik?

11/05/2025

Korkunun Öğrenilebilir Olduğunu Gösteren Deney: Küçük Albert Vakası

Psikoloji tarihinde bazı deneyler vardır ki hem bilimin ilerlemesine ışık tutmuş hem de etik açıdan büyük tartışmalar yaratmıştır. Küçük Albert Deneyi, bu tür deneylerin en çarpıcı örneklerinden biridir. Bugün hâlâ psikoloji derslerinde, “klasik koşullanma”nın insan davranışları üzerindeki etkisini anlatmak için bu deneyden söz edilir.

Peki kimdi Küçük Albert? Ve neden onun korkusu tüm dünyayı bu kadar etkiledi?

10/22/2025

Yapay Zekânın Aydınlık ve Karanlık Yüzü: Geleceği Kim Şekillendirecek?

 Yapay zekâ artık hayatımızın her yerinde. Telefonlarımızda, iş yerlerimizde, okullarımızda… Manşetlerde sık sık karşımıza çıkıyor, üzerine sayısız tartışma yapılıyor. Ama asıl soru şu: Bilimsel araştırmalar bu konuda ne söylüyor?



Gelin, bu inanılmaz teknolojinin hem vaat ettiği parlak geleceğe hem de taşıdığı risklere birlikte bakalım.

10/17/2025

Anaksimandros: Evrenin Sırlarını İlk Kez Düşünen Filozof

🌌 Anaksimandros: Evrenin Sırlarını İlk Kez Düşünen Filozof

Antik Yunan’ın düşünce tarihinde bazı isimler, insanlığın evrene bakışını kökten değiştirmiştir. İşte Anaksimandros (MÖ 610 – MÖ 546) da bu öncülerden biridir. O, Milet Okulu’nun bir üyesi olarak evrenin kökenine dair ilk sistemli açıklamaları yapmış, doğayı mitolojik hikâyelerle değil, akıl ve gözlemle anlamaya çalışan ilk düşünürlerden biri olmuştur.

🔭 Doğayı Akılla Anlamak: Milet Okulu’nun Mirası

Anaksimandros, Thales’in öğrencisi ve Anaksimenes’in hocası olarak felsefe zincirinin önemli bir halkasıdır. Milet Okulu’nun genel amacı, evrenin temel ilkesini (arkhe) bulmaktı.

10/12/2025

BASİT DOĞRUSAL REGRESYON EXCEL VE PYTHON İLE HESAPLAMA

 

Aşama 1: Problemin Tanımlanması ve Örnek Veri Seti

Senaryo: Küçük bir yazılım şirketinin, çalışanlarının deneyim yılına göre maaşlarını nasıl belirlediğini anlamak istiyoruz. Amacımız, deneyim yılı ile maaş arasında bir ilişki bulmak ve bu ilişkiyi kullanarak gelecekte işe alınacak bir adayın maaşını tahmin edebilecek bir model kurmaktır.

  • Bağımsız Değişken (X): Deneyim (Yıl olarak) - Maaşı etkilediğini düşündüğümüz değişken.
  • Bağımlı Değişken (Y): Maaş (Bin TL olarak) - Tahmin etmeye çalıştığımız değişken.

Örnek Veri Setimiz:

Şirketteki 5 çalışanın verisi aşağıdaki gibidir:

10/10/2025

Yapay Zeka Çağında İnsan Kalmak: Dataizm

Teknolojinin baş döndürücü bir hızla ilerlediği, yapay zekanın hayatımızın her alanına nüfuz ettiği bir çağda yaşıyoruz. Bu yeni düzen, sadece pratik hayatımızı değil, aynı zamanda varoluşa, anlama ve inanca dair en temel sorularımızı da yeniden şekillendiriyor. Abdurrahman Bulut, bu karmaşık ve çalkantılı dönemde bizlere felsefi bir pusula sunarak, teknolojinin ardındaki gizli ideolojiyi, yani Dataizm'i ve bu akımın bizleri sürüklediği yeri derinlemesine analiz ediyor.
Bu sadece bir teknoloji eleştirisi değil; aynı zamanda modern insanın manevi krizine ve bu krizden çıkış yollarına dair Tevhid merkezli bir yol haritası.

10/09/2025

Grafiklerdeki Hız Göstergesi: Osilatörler Bize Ne Anlatmaya Çalışıyor? (1)

Grafiklerdeki Hız Göstergesi: Osilatörler Bize Ne Anlatmaya Çalışıyor?
Bir araba kullandığınızı hayal edin. Gözünüz sürekli gösterge panelindedir. Hızınızı, motor devrini, kalan yakıtı kontrol edersiniz. Bu veriler, yolculuğunuzun ne kadar güvenli ve sürdürülebilir olduğu hakkında size her şeyi söyler.
Ancak her yolculuk farklıdır. Bazen otobanda hızla ilerlerken, bazen de ani bir fren yapmak veya mola vermek zorunda kalırız. Gelin, önümüzdeki bu yeni gösterge paneline bakarak bu seferki yolculuğun hikayesini birlikte çözelim.


Bölüm 1: Kırmızı Işıklar - "Sert Bir Fren Yapılmış!"

Önceki analizimizin aksine, bu defa panelde bariz uyarı işaretleri var. Özellikle MACD Seviyesi göstergesinin yanında "Sat" yazdığını görüyoruz.

  • MACD'nin "Sat" Sinyali: Bu, kısa vadeli momentumun satıcıların lehine geçtiğinin en net işaretidir. Arabanın hız sabitleyicisinin devreden çıkıp yavaşlamaya başlaması gibi düşünebilirsiniz. Yükseliş momentumu (eğer varsa) gücünü kaybetmiş ve yerini bir düşüş baskısına bırakmış.

  • Stokastik ve Stokastik RSI Değerleri (24,81 ve 18,92): Bu göstergeler adeta yerlerde sürünüyor. Bu, arabanın o kadar sert fren yaptığını veya o kadar dik bir yokuştan indiğini gösterir ki, hızımız ciddi şekilde düştü. Fiyat, son dönemdeki en düşük seviyelerine yakın bir yerde. Bu duruma teknik analizde "aşırı satım" diyoruz. Yani, varlık aşırı satılmış ve belki de bu düşüşte aşırıya kaçılmış olabilir.

Bölüm 2: Kafa Karıştıran Sinyaller - "Bu Bir Fırsat mı, Yoksa Tuzak mı?"

Panelimizdeki en ilginç yer burası. Bir yanda MACD "Sat" derken, diğer yanda Momentum ve Boğa Ayı Gücü göstergeleri "Al" sinyali yakıyor. Bu nasıl olabilir?

Bu bir çelişki gibi görünse de aslında bize çok mantıklı bir hikaye anlatıyor. Bu "Al" sinyalleri, düşüşün o kadar sert ve hızlı olduğunu söylüyor ki, sistem "Bu anormal bir durum, bu kadar hızlı düşüşün ardından genellikle bir tepki yükselişi gelir" diye yorumluyor.

Bunu, çok sert fren yaptığınızda lastiklerden çıkan kısa bir "cik" sesine benzetebilirsiniz. Bu ses, hareketin devam ettiği anlamına gelmez, aksine durmaya yaklaştığınızı gösteren bir reaksiyondur. Dolayısıyla bu "Al" sinyalleri, "Trend yukarı döndü" demekten çok, "Düşüş yoruldu, bir tepki alımı gelebilir" anlamına gelir.

Bölüm 3: GPS Kontrolü - "En Önemli Soru: Hangi Yoldayız?"

Peki, bu sert freni nerede yaptık? Issız bir arazide mi, şehir içinde mi, yoksa bir otobanda mı? Yolculuğun devam edip etmeyeceğini anlamak için GPS'imize, yani ADX (Ortalama Yönsel Endeks) göstergesine bakmalıyız.

  • ADX Değeri: 28,44

İşte bu, tüm hikayeyi değiştiren rakam! 25'in üzerindeki bir ADX değeri, piyasada güçlü bir trendin var olduğuna işarettir.

Önceki analizimizde ADX çok düşüktü ve şehir içinde yönsüz gezdiğimizi söylemiştik. Bu defa ise GPS'imiz (ADX) bize net bir şekilde diyor ki: "Sert fren yapmış olabilirsin ama hâlâ otobandasın! Yolculuk bitmedi, sadece bir mola verdin."

Sonuç: Sürücünün Kararı Ne Olmalı?

Şimdi tüm parçaları birleştirelim:

  • Göstergelerimiz (MACD, Stokastik): Sert bir fren yaptığımızı ve "aşırı satım" bölgesine geldiğimizi, yani çok yavaşladığımızı söylüyor.

  • Tepki Sinyalleri (Momentum): Yavaşlamanın o kadar sert olduğunu ve bir tepki gelebileceğini ima ediyor.

  • GPS'imiz (ADX): Bize bu yavaşlamanın güçlü bir ana trend içinde gerçekleşen bir "düzeltme" veya "mola" olduğunu hatırlatıyor.

  • RSI (50,90): Tam merkezde, yani "Nötr" durarak bu kararsızlığı, yani fren sonrası "ne yapsam?" anını mükemmel bir şekilde özetliyor.

Nihai Yorum: Bu tablo, bir trendin bittiğini değil, güçlü bir trend içinde bir geri çekilme yaşandığını gösteriyor. Bu düşüş, trendin ana yönüne bağlı olarak bir tükenme değil, tam tersine yeni bir alım veya satım fırsatı olabilir. Piyasada şu an "Mola bitti mi, yola devam edecek miyiz?" sorusu soruluyor. Yüksek ADX, yolculuğun devam etme olasılığının yüksek olduğunu fısıldıyor.